Dünya Ehlibeyt (a.s) Kurultayı AHL-UL-BAYT - Ehlibeyt Haber Ajansı ABNA’nın haberine göre; “Bahreyn direnişini ve Fekahet haremini savunma şehitlerini anma programı” Çarşamba günü Dünya Ehlibeyt (a.s) Kurultayı’nın girişimi ve Kum İlim Havzası Müderrisler Camiası, el-Mustafa Üniversitesi, Dünya İslam Mezheplerini Yakınlaştırma Kurultayı ve İlim Havzaları Yönetim Merkezinin katkılarıyla Kum Mescid-i Azam’da yapıldı.
Bu programa Ayetullah Uzma Girami ile Ayetullah Mekarim Şirazi, Ayetullah Nuri Hemedani, Ayetullah Hüseyni Şahrudi’nin temsilcileri, İlim Havzaları Yüksek Şura Genel Sekreteri Ayetullah Üstadi, üniversite ve ilim havzaları yüksek üstadı Ayetullah Hadevi Tahrani, Dünya Ehlibeyt (a.s) Kurultayı Genel Sekreteri Hüccetü’l-İslam ve’l-Müslimin Ahteri, İran’da bulunan Hicazlı talebelerin reisi Hüccetü’l-İslam ve’l-Müslimin Bahşi, Ayetullah İsa Kasım’ın temsilcisi Hüccetü’l-İslam ve’l-Müslimin Doktor ed-Dikak, Bahreyn Amel-i İslami Cemiyeti Genel Sekreteri Yardımcısı Abdullah Salih, Dünya Ehlibeyt (a.s) Kurultayı üst düzey müdürleri ve kültür yardımcısı Hüccetü’l-İslam ve’l-Müslimin İmani Mukaddem, Hüccetü’l-İslam ve’l-Müslimin Hüseyni Kuhsari, İranlı ve yabancı talebeler ve halkın muhtelif kesimleri katıldı.
Hüccetü’l-İslam ve’l-Müslimin Muhammed Hasan Ahteri, “Bahreyn direnişini ve Fekahet haremini savunma şehitlerini anma programı”nın asıl konuşmacısıydı. Ahteri, İslam ülkelerindeki mazlum şehitlere ve özellikle Bahreyn’e işaret ederek şunları söyledi: Bu şehitler, Hak ve Ehlibeyt mektebini savunma yolunda şehit oldular; Yüce Allah’tan onlar için yüce dereceler temenna ediyoruz.
Bahreyn şehitleri canlarını İslam’ı ve Ehlibeyt mektebini savunma yolunda takdim ettiler. Tüm alimlerden, taklit mercilerinden, hukukçulardan, kurumlardan, dünyanın muhtelif ülkelerindeki topluluklardan ve Müslümanlardan son beş yılda bu halkı savunmak için gösterdikleri çabadan ötürü teşekkür ediyorum.
Dünya Ehlibeyt (a.s) Kurultayı Genel Sekreteri konuşmasına şöyle devam etti: Emin olun ki muhtelif şehirlerde Bahreyn, Yemen ve diğer ülkelerin halklarını desteklemek için gönüllü olarak yapılan bu toplantılar ve oturumlar, çok büyük ve değerli işlerdir. Bunlar, Allah yolu mücahitlerinin kalbini güçlendirmektedir.
Mustazaf ülkelerdeki halklar onlara kimlerin destek verdiğine dikkat etmektedirler; bu bakımdan İran halkının ve diğer milletlerin Bahreyn milletini savunma toplantılarına katılmaları çok etkilidir.
Şehadet, İslam’ın ilk ortaya çıkışından beridir bir değer olarak söz konusuydu. İmam Ali (a.s) Malik-i Eşter’e yazdığı mektubun sonunda şöyle yazıyor: Allah’ın benim ve senin ömrünün sonunu şehadet karar kılmasını umuyorum.
Fekahet haremini savunma şehitleri büyük bir zafere ulaşmışlardır; Yüce Allah kıyamet gününde şehitlerinin defterinin açılmasına izin vermeyecektir ve şehadetten dolayı bu defterleri kapalı tutacaktır.
Dünya Ehlibeyt (a.s) Kurultayı Genel Sekreteri Ahteri Fekahet haremini savunma şehitlerine işaret ederek konuşmasına şöyle devam etti: Al-i Halife rejimi hatta bu şehitleri naaşlarını bile ailelerine vermedi ve onları gizlice defnetti. Ben, Bahreyn şehitlerinin ailelerine, ne mutlu size ki böyle evlatlar yetiştirdiniz, diyorum.
Aynı şekilde Ayetullah İsa Kasım’ı savunma ve Bahreyn İnkılabı yaralılarına ve sakat kalan gazilerine diyorum ki sizler seçilmiş insanlarsınız ki Yüce Allah sizleri İslam’ı savunmak için seçmiştir. İslam’ı ve Ehlibeyt mektebini savunmak için kanlarının damlaları dökülen bu şehitler tüm ümmetin şehitleridir.
Irak’ın askeri komutanlarından biri İranlı yetkililerden birine demişti ki eğer İran, büyük inkılâp rehberi ve mücahitler olmasaydı, İmam Hüseyin’in hareminden ve diğer mukaddes haremlerden hiçbir eser kalmamıştı.
Suud ailesi Yahudi neslindendir; Baki kabristanını tahrip ettiler ve Kerbela’ya saldırdılar; Vahhabi müftüleri tüm Şiileri katliam fetvası verdiler. Ama onlar, Ehlibeyt mektebi şeceresinin köklü olduğunu bilmiyorlar. Al-i Suud ve onlardan önce Al-i Ümeyye bu mektebi yok etmek için çaba sarf ettiler; ama Allah, Ehlibeyt mektebinin nurunun baki olmasını irade etti.
Büyük inkılâp rehberi defalarca geleceğin İslam’ın ve Ehlibeyt mektebinin olacağını ve bunun Kur’an’ın vaadi olduğunu ve mutlaka gerçekleşeceğini söyledi.
Taklit mercileri, alimler ve uluslararası kurumlar bilmelidirler ki Al-i Halife’nin cinayetleri karşısında sorumludurlar. Ben bu hususta dünyanın muhtelif ülkelerindeki Şii ve Sünni alimlerine mektuplar yazdım.
İslam dünyasının neresinde bir patlama oluyorsa, Al-i Suud’un pençesi orada vardır. Bu hanedan Trump’ın karşısına zillet ve alçaklık içinde çıkıyor; ama diğer taraftan mazlum Yaman halkının gece gündüz bombalıyor ve Bahreyn halkını bastırması için Al-i Halife rejimine yardım ediyor.
Bugün sizler biliyorsunuz ki Al-i Suud insan ve insanlık için hiçbir saygınlık bırakmamıştır. Al-i Suud Trump karşısında zilletliğini gösterdi; bu hanedan kendileri için zillet getirdiler; İslam ümmeti Al-i Suud’un alçakça cinayetleri karşısında hareket etmelidir.
Ahteri konuşmasına şöyle devam etti: Arap ülkelerinin siyasetçilerinin, aşiretlerinin ve halkının gayreti nereye gitmiştir ki Trump karşısında bu zilleti kabul ettiler; hatta Avrupalılar bile Trump’ın deli ve divane olduğunu söylüyorlar. Allah, insan için izzet istemiştir.
Ayetullah İsa Kasım’a sesleniyorum: Allah size izzet versin! Bu seçkin alim Bahreyn Müslümanlarının rehberi olarak tüm varlığını İslam için vermiştir. Bizler, tüm Müslüman halklar ve özgürlükçüler Ayetullah İsa Kasım’ın yanındadır ve bu Bahreynli seçkin alimi takdir ediyoruz. Her insan, Bahreyn halkının mazlumiyetini tüm dünya halklarına ulaştırmalıdır.
Büyük taklit mercileri şimdiye kadar Bahreyn halkını savundukları gibi bundan sonra da bu savunmalarına devam edeceklerdir. Eğer yol açılır ve Bahreyn halkı isterse, daha önce haremi savunmak için Suriye ve Irak’a giden ordular gibi, bu ordular Bahreyn’e de gideceklerdir.
Allah’ın vadesi haktır ve Allah buyurmuştur ki yardım ve zafer Allah’ın hizbi ve askerleri içindir. Bahreyn ve Irak gibi İslam dünyasının muhtelif ülkelerinde canlarını İslam’a takdim eden siz şehitlere selamlar olsun!
Hatırlatmak gerekirse, Al-i Halife’ye bağlı rejim güçleri geçen hafta Ayetullah İsa Kasım’ın evinin etrafında barışçıl olarak toplanmış kişilere saldırmış, 5 kişiyi şehit etmiş ve 100 kişiyi yaralamış ve 286 kişiyi de tutuklamıştı.
Ed-Dıraz kuşatmasından bir hafta geçmiştir ve Şeyh İsa Kasım ev gözetimi altındadır ve onun sağlık durumu hususundaki endişeler giderek artmaktadır.
«بنیاد بینالمللی عاشورا» مؤسسهای غیر دولتی و غیر انتفاعی است که به منظور گسترش فرهنگ حیاتبخش و حماسهآفرین عاشورا و ایجاد جریان مستمر و پویا در حوزۀ بسط و گسترش سیرۀ حضرت امام حسین (ع) و زنده نگه داشتن فرهنگ عاشورا از سال ۱۳۹۳ هجری شمسی زیر نظر «مجمع جهانی اهل بیت (علیهمالسلام)» شروع به فعالیت کرده و سعی دارد در این راه با بهرهگیری از ابزارهای نوین علمی، پژوهشی، فرهنگی، هنری، مطبوعاتی، تبلیغاتی و فضای مجازی و با خلق آثار برجسته و نیز گسترش فعالیتها و خدمات علمی و فرهنگی و مشارکت بیش از پیش علما و اندیشمندان جهان اسلام و تشیّع گام بردارد.